Akdeniz’deki çizme, Bizans’ın ana vatanı, Rönesans hareketinin başlangıç noktası, gelmiş geçmiş en deha sanatçıların ve düşünürlerin memleketi, dünyadaki en çok sevilen yemeklerin yaratıcısı... Evet burası İtalya.

Roma İmparatorluğu, orta çağ ve Rönesans dönemlerinden kalma eserlerle açık hava müzesi görünümünde bir ülke düşünün. Girdiğiniz her sokakta, ziyaret ettiğiniz her müzede, tarihin bambaşka bir dönemine ait bir tat bulacaksınız.

Üzüm bağlarıyla bezenmiş vadileri, limon bahçeleriyle süslü Akdeniz kasabaları, yamaçlara kurulmuş rengârenk köyleri ve leziz mutfağıyla İtalya, bir turistik seyahati bir geziden çok daha öte bir noktaya taşıyabilen bir ülke.

İtalya Nerededir?

İtalya; Avrupa kıtasından Akdeniz’in içlerine doğru uzayan, Dalmaçya Kıyıları’nın karşı yakasında yer alan, çizme şeklinde bir yarımada ülkesidir.

İtalya'ya Nasıl Gidilir?

Ülkemizin yerel havayolu şirketleri ile, başta Roma’ya olmak suretiyle, İtalya’nın büyük şehirlerine direk uçuşlarla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda, İtalyan hava yolu şirketi Alitalia’yla düzenlenen direk uçuşlardan da faydalanabilirsiniz. Diğer Avrupa ülkelerinin hava yolu şirketleriyle, aktarmalı olarak İtalya’nın şehirlerine ulaşmak da mümkün.

İtalya'ya Ne zaman Gidilir?

Ne zaman gitmeniz gerektiği, İtalya seyahatinizin amacına göre değişebilir.

Eğer Akdeniz’in tadını çıkarmak üzere bir tatil planlıyorsanız Mayıs-Eylül ayları arası uygun olacaktır.

Eğer planınız, bir kültür veya gastronomi turuysa, kışın soğuklarından veya yazın yüksek sıcaklıklarından kaçınmak akıllıca olacaktır. Eylül-Aralık ve Mart- Haziran dönemi bu tarz turlar için en uygun zamanlardır.

Sanatın, estetiğin ve tasarımın ülkesi İtalya'da mutlaka görmeniz gereken yerleri sizler için listeledik.

  • Roma

    Roma

    İtalya’nın başkenti olan Roma, yaklaşık 3000 yıldır var olan bir şehir olup, Roma İmparatorluğu’na da başkentlik yapmışır. Neredeyse 2000 yıl önce inşa edilmiş ve şimdilerde Roma’nın en bilindik sembollerinden biri olan Kolezyum, amfi tiyatro olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Döneminde, gladyatör dövüşleriyle halkı bir araya toplayan arenada, dramalar sergilenip, infazlar da gerçekleştiriliyormuş.

    devamı için tıklayın
  • Vatikan

    Vatikan

    İtalya sınırları içerisinde bulunmasına rağmen, Katolik dünyasının yönetim merkezi Vatikan; bir şehir devlet statüsüne sahiptir. Roma’dan metroyla 20 dakikada ulaşabildiğiniz şehirde, Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Kilisesi, en bilindik yapılardır.

    devamı için tıklayın
  • Floransa

    Floransa

    Leonarda Da Vinci’nin memleketi ve İtalyan Rönesans’ın doğum yeri olan şehir; mimarisi ve kültürüyle İtalya tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Özgürlükçü Medici ailesinin yönetimindeki Floransa, Leonardo Da Vinci ve Michelangelo gibi sanatçılar; Machiavelli gibi düşünürler çıkarmıştır. Dünya üzerinde bulunan en ünlü ve başarılı İtalyan tablolarının sergilendiği Uffizi Gallery’deki koleksiyon, Medici ailesinin Floransa’ya armağanıdır.

    devamı için tıklayın
  • Milano

    Milano

    İtalya’nın kuzeyinde yer alan şehir, moda başkentlerinden biri olarak bilinir. Moda tutkunları için dünyaca ünlü markaları satan AVM, mağaza ve outletleriyle tam bir alışveriş cennetidir. Milano Galleria Vittorio Emanuele; şehir merkezinde yer alan, lüks mağaza ve gösterişli restoranların konumlandığı, mimari dokusu şehrin dokusuyla örtüşen bir AVM’dir.

    devamı için tıklayın
  • Napoli

    Napoli

    Bir Napoliliye nereli olduğunu sorarsanız, asla İtalyanım demez. Napolililer, kendilerini İtalya’nın geri kalanından, özellikle de kuzeyinden farklı bir yere konumlandırırlar. İtalya’nın güneyine gidene kadar gerçek İtalyan halkına dair doğru bir izlenime sahip olmak pek mümkün değildir. Bağıra bağıra konuşan, mimik ve jestleri fazlasıyla yoğun olan; heyecanlı ve doğal güney halkı gerçekten de Romalılar veya Milanolularla kıyaslandığında çok farklılar.

    devamı için tıklayın
  • Sardinya

    Sardinya

    İtalya’nın güneyinde bulunan ünlü tatil adası Sardinya; turkuaz denizi, göz alıcı kumsalları, irili ufaklı adaları; kanyonları ve mağaraları, antik şehriyle, keyifli bir Akdeniz tatili sunuyor. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan Su Nuraxi antik kentinin, 3500 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

    devamı için tıklayın
  • Amalfi Kıyıları

    Amalfi Kıyıları

    Napoli’nin biraz daha güneyinde bulunan burnun ucundaki Sorrento’dan başlayıp, Salerno’ya kadar devam eden, 50 km uzunluğundaki kıyılara, Amalfi Kıyıları denilir. Girintili çıkıntılı kıyıların oluşturduğu; yamaçlara kurulmuş, daracık sokaklı, renkli evlerle bezenmiş köyler, bütün dünyadan insanları kendine çekiyor.

    devamı için tıklayın
  • Venedik

    Venedik

    Şehirde araba kullanılabilecek bir kara parçası olmaması, Venedik’i dünyanın en farklı şehirleri arasına sokuyor. Kanallar ve köprüler üzeriden geçilerek gezilen Venedik; festivalleri, tarihi eserleri, kendine has yaşam tarzıyla, İtalya’nın en görülmeye değer şehirlerindendir.

    devamı için tıklayın

İtalya söz konusu olunca akla ilk gelenler pizza ve makarna olsa gerek. İncecik hamurlu pizzaları, tazecik açılmış, bol yumurtalı makarnalarıyla damakları şenlendiren lezzetler vaat eden bir mutfak.

Lazanya, rizotto gibi diğer klasik İtalyan lezzetlerini, bölgeden bölgeye farklı yorumlarla tadabilirsiniz.

Pizzanın ve Napolitan makarnanın ana vatanı olan Napoli, aynı zamanda bufalo mozeralla peyniriyle de çok meşhurdur.

Bilindik İtalyan hamur işlerinin yanı sıra, Napoli gibi deniz kenarındaki kasabalarda, bebek ahtapot, kalamar ve karides gibi ürüleri, çok büyük porsiyonlar halinde, makul fiyatlara yiyebilirsiniz.

Av etleri ve kuzu pirzolası, İtalyanların çok başarılı pişirdikleri ve severek yedikleri et yemekleridir.

Kabak çiçeği ve enginar kızartması, başlangıç veya ara sıcak olarak tadılması gereken lezzetlerdir.

Daha çok yürüyerek gezeceğiniz şehirlerde, vereceğiniz molaları muhtemelen İtalyan kahveleriyle taçlandıracaksınız. Espresso, İtalyan günlük hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Her köşede mutlaka kahvenizi yudumlayabileceğiniz bir yer karşınıza çıkacaktır.

Limon likörü olarak açıklanabilecek Limoncello; İtalyan şampanyası diyebileceğimiz Prosecco ve bir Prosecco kokteyli olan Aperol, yemek öncesi veya sonrası keyifle içilebilecek içkilerdendir.

Roma dondurması, tiramisu, cannoli gibi tatlıları da ana vatanında tatmadan dönmemenizi tavsiye ediyoruz.

Vize gerekir mi? Vize nasıl alınır?

İtalya bir AB üyesi olduğundan, Türk vatandaşlarından Schengen Vizesi talep eder.

Türkiye ile saat farkı ne kadardır?

İtalya yerel saati, Türkiye yerel saatinden 2 saat geridedir.

İklimi:

İtalya, coğrafi şekli itibariyle farklı enlemlere yayılmış bir ülkedir. Çizmenin kuzeyine çıkıldığında; Avrupa kıtasıyla birleştiği noktadaki şehirlerde karasal iklim hakimdir. Güneye yani Akdenize doğru ilerledikçe, hava daha ılıman bir hal almaya başlar.


Para Birimi:

İtalya’nın para birimi Euro’dur.

Genel olarak fiyatlar nasıldır?

İtalya’da gezilecek yerler arasında ciddi fiyat farklılıklarıyla karşılaşabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse; Capri’de sandviç için ödeyeceğiniz paraya, Napoli’de koca bir tabak kalamar yiyebilirsiniz.

Yeme – içme mekanları için farklı terimler kullanıldığını göreceksiniz. Kahvelerin satıldığı ve sandviç gibi atıştırmalıkların olduğu yerlere bar, pizza yenilen yerler pizzaria, geleneksel İtalyan yemeklerini yiyebileceğiniz lokantalara trattoria; daha şık restoran konseptine ise ristorante denilir.

Trattoria’lar genellikle ristorante’lere göre daha uygun fiyatlıdır. Turistik yerlerde, turist menüsü adı altında menülerle karşılacaksınız, bu menülerle 8-13 euro arasına yemek yiyebilirsiniz. Orta-iyi bir restoranda kişi başı yemek, 20-30 euro arasına gelecektir.

En temel giderler için ortalama fiyat vermek gerekirse; pizza 6- 15 euro, makarna 4- 15 euro, kahve 0,70 – 5 euro arası, su 1- 2,5 euro civarı olacaktır.

Restoran & mağazalar kaça kadar açıktır?

İtalya, siesta uygulaması olan ve seve seve tadını çıkaran bir ülkedir. Bütün mağaza veya restoranların saat 13.00 – 16.00 arası kapalı olduğunu söyleyemeyiz ama oldukça fazla bir bölümü kapanacaktır. Sabah 09.00-10.00 civarı açılan dükkanlar, siesta sonrasına 20.00 civarına kadar açık kalırlar. Pazar günü ise sadece şehir merkezlerinde olmak suretiyle, geç açılan dükkanlar, akşam üstü saat 16.00-17.00 arası kapatırlar.

Restoranlar için bu durum biraz daha esnek olmakla beraber, pazar günü hiç açmayan yerel mekanlar olabilir. Servis saatleri,  tamamiyle restoranın verdiği mutfak hizmeti doğrultusunda değişir ama en geç kapanma saatleri 00.30’dur.

Önemli şehirlerini gezmek için kaç gün gerekir?

İtalya, sanat, tarih, mimari, moda anlamında oldukça fazla, cezbedici seçenek sunduğundan hızlı hızlı gezmesi oldukça zor bir ülke. Bir hafta gibi bir süre ayırırsanız en az 3 İtalyan şehrini rahatça gezebilirsiniz.

İtalya için Önemli Tarihler:

Epiphany: 6 Ocak'ta kutlanan Epifani, İsa'nın aydınlanmasını simgeliyor. Epifani'nin yeri ise İtalyanlar için ayrı. İtalyan folklöründe Befana isimi iyi kalpli bir cadının her yıl Epifanı zamanında çocuklara oyuncak ve şekerleme, ihtiyacı olanlara ise kömür dağıttığına inanılıyor. Noel Baba benzeri bir figür haline gelen Befana'nın İtalyan kültüründe yeri büyük. Epifani zamanında kiliselerde özel servisler düzenleniyor, evler ve sokaklar süsleniyor, pastaneler özel şekerlemeler hazırlıyorlar.

Milano Moda Haftası: Dünyanın en prestijli moda etkinliklerinden biri olan Milano Moda Haftası, her yıl 2 defa gerçekleştirilir. İlkbahar ve Yaz kreasyonları Şubat ayında; Sonbahar ve Kış kreasyonları ise Eylül ayında gerçekleştirilen etkinlikler ile tanıtılır. Milano Moda Haftası, dünyanın en büyük ve en pretijlimodacılarının her yıl en yeni kreasyonlarını sergilediği bir etkinliktir. Etkinlik düzenlenen haftalarda şehrin nüfusu gözle görülür şekilde artar.

Venedik Karnavalı: Dünyanın en ünlü karnavallarından biri olan Venedik Karnavalı'nın geçmişi 12.yy'a kadar uzanıyor. Şehrin kültürü ve tarihinin büyük bir parçası olan karnaval, her yıl Şubat ayında düzenleniyor ve yüzbinlerce ziyaretçi çekiyor. Venedik Karnavalı'nı diğer karnavallardan ayıran en önemli özelliği ise İtalyan kültüründe büyük yere sahip olan maskelerin kullanımı. Birbirinden farklı tarzda, rengarenk maskelerin ve kıyafetleri giyen katılımcılar karnavalı rengarenk bir tecrübe haline getiriyor.

Festa della liberazione: İtalyan Kurtuluş Günü, her yıl 25 Nisan'da kutlanıyor. 2. Dünya Savaşı sırasındaki Müttefik işgalinden sonra özgürlük yanlısı İtalyan direnişi ve Faşist Mussolini'ye bağlı güçler arasındaki iç savaşın bitişini ve özgürlükçülerin zaferini onore eden bayram, İtalyan ulusal bilincinde önemli bir yere sahip. Her yıl 25 Nisan'da ülkenin bütün şehirlerinde büyük kutlamalar gerçekleştiriliyor.

Festa della Repubblica: İtalyan Cumhuriyet Bayram'dır. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleştirilen referandumda halk cumhuriyeti seçmiş, monarşi kaldırılmıştır. Her yıl 2 Haziran'da kutlanılan bayramda ülkenin bütün şehirlerinde kutlamalar gerçekleştirilir; en önemli kutlama ise elbette Roma'dadır. Devlet büyüklerinin de katıldığı askeri geçitin ardından İtalyan Hava Kuvvetleri'nin Frecce Tricolori akrotimi nefes alıcı bir gösteri düzenler.

La Festa di San Pietro e Paolo: Aziz Petrus ve Pavlus'un anıldığı festivaldir. Şehrin Antik döneminden beri yerleri çok büyük olduğu için bu festivalin kutlandığı gün olan 29 Haziran, Roma'da resmi tatildir. Şehirde büyük bir geçit töreni düzenlenir, Vatikan'da Papa'nın yönettiği büyük gösteriler düzenlenir. Halka seslenirken Papa'yı duymak istiyorsanız uygun bir gün!

Venedik Film Festivali: Genellikle ağustos ayının son günlerinde başlayıp eylülün ilk haftasına uzanan Venedik Film Festivali, dünyanın en eski film festivalidir. İlk olarak 1932'de gerçekleştirilen festival, Cannes ve Berlin film festivalleriyle birlikte dünyanın en büyük ve en prestijli 3 film festivalidir ve Büyük Üçlü'yü oluştururlar. Festivalde yılın filmine Altın Aslan(Leone d'Oro), yılın yönetmenine ise Gümüş Aslan(Leone d'Argento) ödülü verilir. Festival, günümüzde Venedik Bienali'nin bir parçasıdır.

Azizler Günü – 1 Kasım

Noel: Hristiyanlık inancındaki en kutsal gündür. İsa Peygamber’in doğum günü. Bütün Akdeniz ülkeleri gibi İtalyanlar da abartılı Noel kutlamalarıyla ünlüdür. Bütün şehirler ışıklandırılır, Bütün meydanlar kocaman çam ağaçlarıyla süslenir. Noel zamanı bütün İtalyan pastanelerinde panettone ismi verilen meyveli kekler yapılır. Noel zamanı İtalya'daysanız asla kaçırmayın. Buon Natale!

5 dakikada 10 kelimelik İtalyanca Dil Rehberi:

Evet -  Si (si)

Hayır - No (no)

Teşekkür ederim - Grazie (gratziye)

Rica ederim - prego, non c'è di che? (prego, nonçedike)

Afedersiniz - Mi scuzi (miskuzi)

Günaydın – Buon giornio (boncorno)

İyi akşamlar - Buona serra (buona seera)

İyi geceler – Buona notte (buona notte)

Meydana nasıl gidebilirim? - Come posso andare a la piazza ?  Kome posso andare a la piyatza?

Lütfen bana yardım edebilir misiniz? - Per favore mi aiuti? (per favore miayyuti)

İtalya’ya gitmeden önce bilmeniz gereken 10 şey:

1. Roma’ya gitmeden önce veya gider gitmez alacağınız Rome Pass kartı, Colezyum’un önündeki metrelerce kuyrukta beklemek yerine, kuyruğun yanından geçip, içeri girmenizi sağlayacaktır.
2. İtalya’da özellikle de Napoli’de hırsızlığa karşı tedbirli olmalısınız. Seyahat boyunca kullanacağınız çantanızı, bu durumu göz önünde bulundurarak seçin.
3. İtalya’nın geneli İngilizce konusunda bizden daha iyi olmamakla beraber, güney kısmı bu konuda oldukça kötü. Ufak bir İtalyanca konuşma rehberi gibi bir kitapçık edinirseniz, sizin için işler daha kolay olacaktır.
4. Akşam yemeklerinizi 19.00 dan sonrasına programlamanızı tavsiye ederiz. En iyi restoranlar bu saatten sonra hizmete açılmaya başlar.
5. Birçok restoranda kuver uygulamasına benzer bir uygulama vardır. Bu fiyat, kişibaşı 1 – 5 euro arası değişir. Menülerin alt kısımda bununla ilgili bir ibare vardır. Hesap geldiğinde şaşırmamak adına, önceden kontrol etmenizi tavsiye ederiz.
6. Şehirler arası trenle yolculuk yapmayı planlıyorsanız; bileti aldıktan, trene binmeden önce, biletlerinizi istasyondaki makinelerde onaylatmayı unutmayın. Makinelerden bilet alıyorsanız, seyahat arkadaşınızla size aynı kompartımandan veya aynı sıradan bilet verdiğine emin olun.
7. İtalya’da araba kullanma şekli, genel Avrupa’dan farklı olmakla birlikte daha çok bizim ülkemiz gibidir. Kısacası, yaya geçidine çok güvenmeyin.
8. Amalfi kıyılarını gezmek için en dogru ve keyifli yol araba kiralamaktır. Ama şunu unutmayın ki iyi ve soğuk kanlı bir söför değilseniz, Amalfi yolları sizi çok zorlayacaktır.
9. Katedral ve kilise ziyaretleri için omuzlarınızı ve bacaklarınızı açıkta bırakacak kıyafetler seçmeyin.
10. Kahve siparişi sırasında sadece “latte” derseniz, sadece süt içmek durumunda kalırsınız. Cafe latte demeniz gerektiğini unutmayın.

İtalya’nın başkenti olan Roma, yaklaşık 3000 yıldır var olan bir şehir olup, Roma İmparatorluğu’na da başkentlik yapmışır.

Neredeyse 2000 yıl önce inşa edilmiş ve şimdilerde Roma’nın en bilindik sembollerinden biri olan Kolezyum, amfi tiyatro olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Döneminde, gladyatör dövüşleriyle halkı bir araya toplayan arenada, dramalar sergilenip, infazlar da gerçekleştiriliyormuş.

Kolezyumun hemen yan alanında yer alan Roma Forumu, dünyanın en büyük arkeolojik alanlarından biridir. Döneminde bir ticaret merkezi olarak kullanılan alan, şimdilerde Efes Harabeleri görünümündedir.

Roma’nın günümüze kadar en sağlam kalarak gelen yapısı Pantheon’dur. Pantheon, başka Avrupa şehirlerinden de tanıdık gelen bir isim olabilir zira, antik çağlarda meşhur insanların gömüldüğü yapılara denir. Şimdilerde kilise olarak kullanılan, bu 2000 yaşındaki yapının, büyüleyici mimarisi ve korunmuşluğu, onu görülmeye değer kılıyor.

Aşk Çeşmesi olarak bildiğimiz Trevi Çeşmesi hem mitolojik hem de Roma İmparatorluğu’na dair esintiler barındıran, neredeyse 400 yıllık bir yapıdır. Gelenek, çeşmeye arkanızı dönük bir şekinde para atıp, dilek tutmanız yönündedir. Çevresindeki kalabalık “bütün turistler buraya mı toplanmış?” diye düşündürttüğünden, ancak şanslıysanız, dilek anınızı fotoğraflayabilirsiniz.

Bütün büyük Avrupa şehirlerinde olduğu gibi Roma’da da çok sayıda meydan bulunur.

Piazza di Spagna (Spagna Meydanı); gün boyu dolup taşan İspanyol Merdivenlerine ev şahipliği yapan, en güzel alışveriş caddelerine çıkan meydandır.

Piazza Navona (Navona Meydanı); restoranlara, kafelere, barlara, sokak satıcılarına ev sahipliği yapan, şehrin en keyifli ve hareketli meydanıdır.

Piazza Venezia (Venedik Meydanı); merkezi bir konumda olan bu meydan aynı zamanda Venedik Sarayı’na (Palazzio Venezia) da ev sahipliği yapmaktadır. Piazza Venezia, diğer meydanlardan farklı olarak trafiğe açık bir meydandır.

Avrupa’ya gelmişken bisiklete binip, çimlerde sandviçlerinizi yiyebileceğiniz bir park da görmek isterseniz; Villa Borghese, bahçesi ve içerisindeki sanat galerisiyle size keyifli zaman geçirtecektir.

Leonarda Da Vinci’nin memleketi ve İtalyan Rönesans’ın doğum yeri olan şehir; mimarisi ve kültürüyle İtalya tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Özgürlükçü Medici ailesinin yönetimindeki Floransa, Leonardo Da Vinci ve Michelangelo gibi sanatçılar; Machiavelli gibi düşünürler çıkarmıştır. Dünya üzerinde bulunan en ünlü ve başarılı İtalyan tablolarının sergilendiği Uffizi Gallery’deki koleksiyon, Medici ailesinin Floransa’ya armağanıdır.

Medici ailesinin evi olarak inşa edilip, şimdilerde belediye binası olarak kullanılan Vecchio Sarayı, Floransanın en görkemli ve önemli yapılarındandır. Sarayın duvarlarında, Da Vinci’ye ve Michelangelo’ya ait eserler görebilirsiniz. Arno Nehri’nin kıyısında olan sarayın karşı komşusu Pitti Sarayı’dır. Saray, şimdilerde halka açık bir sanat galerisidir.

Kırmızı kiremitlerle kaplı kubbesiyle bilinen Floransa Katedrali, şehrin en bilindik yapılarındadır. İnşası 150 yıldan uzun süren katedral, Rönesans’ın ilk eserlerinden biri sayılır.

Donatello ve Michelangelo’nun bilindik eserlerini görebileceğiniz Bargello Müzesi, Rönesans İtalyası’nı anlamak adına önemli noktalardan biridir.

Medicilerin isteği üzerine açılan Floransa Güzel Sanatlar Okulu (Accademica), Avrupa’daki ilk çizim akademisidir. Burada, Michelangelo’nun Davud heykeli gibi birçok önemli eseri görme şansına erişebilirsiniz.

Floransa’nın iki önemli sarayını birbirine bağlayan Vassari Koridoru, aynı zamanda nehrin üzerinden geçen bir köprü görevi de görür. Koridorun duvarları, ünlü ressamların portre ve oto portreleriyle donatılmıştır.

Piazza Michelangelo: Şehrin manzarası eşliğinde, en ünlü meydanlarından biri olan Piazza Michelangelo’yu ziyaret etmek Floransa seyahatinin en keyifli anlarından biri olacaktır. Bu meydanda Michalengelo’nun eserlerinin replikalarını görebilir ve panaromik şehir manzarası sayesinde, şehirde gezdiğiniz her yeri tek bir fotoğraf karesine sığdırabilirsiniz.

İtalya’nın kuzeyinde yer alan şehir, moda başkentlerinden biri olarak bilinir. Moda tutkunları için dünyaca ünlü markaları satan AVM, mağaza ve outletleriyle tam bir alışveriş cennetidir.

Milano Galleria Vittorio Emanuele; şehir merkezinde yer alan, lüks mağaza ve gösterişli restoranların konumlandığı, mimari dokusu şehrin dokusuyla örtüşen bir AVM’dir.

Milano’nun en etkileyici yapılarından biri olan Duomo Katedrali, yine Milano’nun en büyük meydanı olan Duomo Meydanı’nda yer alır. Duomo Katedrali, etkileyici mimarisinin yanı sıra, dünyanın en büyük 4. katedrali olma ünvanına da sahiptir.

Sanatla iç içe olan İtalyan kültüründe, sahne sanatlarının da hatırı sayılır bir yeri vardır.

Milano La Scale Tiyatro Müzesi, dünyanın en ünlü opera binalarından biri olmasının yanı sıra, burada sergilenen heykeller, kostümler ve resimler oldukça heyecan vericidir. Müzenin bulunduğu Da Vinci Meydanı da Duomo Meydanı’na kıyasla çok daha huzurlu ve sakindir.

Tarih boyunca şehri yöneten ailelere ev sahipliği yapmış ihtişamlı Sforzesco Kalesi, simdilerde müze olarak kullanılan bir yapıdır. Kalenin içerisinde birden çok müze bulunmaktadır. Antik Çağdan tutun da Rönesans Dönemi’ne kadar birçok ünlü sanatçının eserlerini burada görebilirsiniz.

Diğer yandan, Milano’dan yapacağınız 1 saatlik bir tren seyahati sonucunda meşhur Como Gölü’nü de ziyarete etme şansına ulaşabilirsiniz.

Bir Napoliliye nereli olduğunu sorarsanız, asla İtalyanım demez. Napolililer, kendilerini İtalya’nın geri kalanından, özellikle de kuzeyinden farklı bir yere konumlandırırlar. İtalya’nın güneyine gidene kadar gerçek İtalyan halkına dair doğru bir izlenime sahip olmak pek mümkün değildir.

Bağıra bağıra konuşan, mimik ve jestleri fazlasıyla yoğun olan; heyecanlı ve doğal güney halkı gerçekten de Romalılar veya Milanolularla kıyaslandığında çok farklılar.

Yapıldığı dönemde, Avrupa’nın en büyük yapısı olarak bilinen Caserta Sarayı, içerisinde tiyatrosu olan, 1200 odalı, çeşmelerle bezenmiş devasa bir bahçeya sahip olan, 300 yıllık bir saraydır.

Napoli’nin en bilindik yapılarından Castel Nouva, neredeyse 800 yaşındadır. İçerisinde sergilenen sanat eserlerinin yanı sıra, muazzam bir şehir manzarası için de gezilmeye değer.

Napoli Arkeoloji Müzesi, Pompei dahil olmak üzere birçok arkeoljik kazıdan elde edilen eserlerin sergilendiği, ziyaret edilmesi gereken bir müzedir.

Eski ve yeni Napoli olarak ayrılan şehrin eski tarafında, çamaşırların asılı olduğu daracık sokaklar ve her türlü yerel hediyeliği bulabileceğiniz Via Toledo gezilmesi ve bol bol fotoğraf çekilmesi gereken yerlerdendir.

Napoli’den 40 dakikalık yolculukla ulaşabileceğiniz Pompei, bir doğal felaket sonucunda yok olmuş ama aynı doğal felaket sebebiyle de korunmuş bir antik şehirdir. MS. 79 yılında patlayan Vezüv Yanardağı’nın lavları altında kalan şehir, doğal felaketin detaylarını açıkça ortaya koyacak kadar iyi korunmuştur.

Napoli’den 50 dakikalık deniz yolculuğuyla ulaşabileceğiniz, Capri Adası hem doğal güzellikleri hem de dünyaca ünlü ziyaretçileriyle, İtalya’nın en popüler noktalarından biridir. Adada, daracık sokakların tadını çıkarıp, kavun büyüklüğündeki ada limonlarıyla tanışabilirsiniz. Teleferikle adanın çıkılabilecek en yüksek noktasına çıkıp, eşsiz Capri manzarasının tadını çıkarmadan dönmemenizi tavsiye ederiz.

İtalya’nın güneyinde bulunan ünlü tatil adası Sardinya; turkuaz denizi, göz alıcı kumsalları, irili ufaklı adaları; kanyonları ve mağaraları, antik şehriyle, keyifli bir Akdeniz tatili sunuyor.

UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan Su Nuraxi antik kentinin, 3500 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

Maddalena Archipelago, 7 irili ufaklı adadan oluşan yine UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan, Sardinya cevherlerinden biridir. Yarım veya tam günlük bot turlarına katılarak, adaları keşfedebilirsiniz.

6 km’lik sahili ve Sardinya’nın en eski şehri olduğu tahmin edilen Nora Antik şehrine ev sahipliği yapan Chia Beach, Sardinya’nın en etkileyici plajlarındandır.

İtalyan’nın en güzel köyleri arasında kendine yer edinmiş Castelsardo, Doria Kalesi’yle gezilmeye değer bir köydür.

Adada birçok mağara, kanyon ve sevimli köy bulunmaktadır. En derin kanyonu Su Gorroppu Gorge; en popüler mağarası Neptune Cave; en sevimli köyü Carloforte Sardinya gezinizde görmeniz gerekenler listenize girmeyi hakeden yerlerdir.

Napoli’nin biraz daha güneyinde bulunan burnun ucundaki Sorrento’dan başlayıp, Salerno’ya kadar devam eden, 50 km uzunluğundaki kıyılara, Amalfi Kıyıları denilir. Girintili çıkıntılı kıyıların oluşturduğu; yamaçlara kurulmuş, daracık sokaklı, renkli evlerle bezenmiş köyler, bütün dünyadan insanları kendine çekiyor.

Kıyılara ismini veren Amalfi kasabasında, Doumo meydanı ve meydanda bulunan St. Andrea Katedrali, kasabanın görülmeye değer noktalarındandır.

Amalfi Kıyıları’nda, 10-15 arası köy bulunur. Bunlardan en çok bileneni ve en romantiği Positano’dur. Deniz mahsülleriyle meşhur, balıkçı kasabası Cetara; Amalfi Kıyıları’nın en uzun plajına sahip olan köy Maiori; Amalfi kıyılarının en eski köyü olan Scala; ve güzergahın başlangıç noktası olan kasaba Sorrento, en görülmeye değer yerlerdir.

Şehirde araba kullanılabilecek bir kara parçası olmaması, Venedik’i dünyanın en farklı şehirleri arasına sokuyor. Kanallar ve köprüler üzeriden geçilerek gezilen Venedik; festivalleri, tarihi eserleri, kendine has yaşam tarzıyla, İtalya’nın en görülmeye değer şehirlerindendir.

Kanal trafiğinin ana hattı olan Büyük Kanal, 3.8 km’lik uzunluğuyla şehrin en hareketli noktasıdır.
Şehrin en görülmeye değer yapılarının ve tarihi eserlernin toplandığı meydan, San Marco Meydanı’dır. Meydanda, San Marco Bazilikası, Aziz Mark’ın Çan Kulesi, Dükler Sarayı, Torre dell Orologi, Correr ve Arkeoloji Müzesi gibi Venedik için ikonik olan yapılar yer alır.

Dantelleri ve rengarenk evleriyle meşhur Burano Adası; cam işçiliği ve sıcacık mimarisiyle öne çıkan Murano Adası, Venedik’in en turistik yerlerindendir.

Venedik’te; Adaları ve yapıları birbirine bağlayan tarihi köprüler sayesinde, alışılmadık derecede etkileyici görüntüler ortaya çıkmaktadır. Bu köprülerden en dikkat çekicileri; Ahlar ve Rialto Köprüleridir.