60’lı yılların başında Almanlar’ın Alanya’yı keşfetmesiyle kentin turizm serüveni başlamış. Önce ev pansiyonculuğuyla turizme başlayan halk,  70’li, 80’li yıllara gelindiğinde Alanya’yı ülkemizin en popüler tatil beldelerinden biri haline getirmiş. Öyle ki, doğası, tarihi zenginliği ve akvaryum berraklığındaki suyu sebebiyle “Alanya’yı görmeden ölmeyin.” diye sloganlar dilden dile dolaşmış.

 

Alanya o ihtişamlı yıllardaki popülerliğini kaybetmiş olsa da hala şehrin ortasından bütün görkemiyle yükselen Alanya Kalesi, ne ihtişamından ne de popülerliğinden zerre kaybetmemiş. Altın rengi kumu ve berrak suyuyla nefesleri kesen plajları, vadiyi yarıp geçen Dim Çayı yarattığı flora, hastaları iyileştiren doğa mucizesi mağaralarıyla görülmeye ve yaşanmaya değer bir tatil sunuyor.

Alanya Nerededir?

Antalya’nın doğusunda yer alan, Akdeniz’e kıyısı olan bir tatil ilçesidir.

Alanya'ya Nasıl gidilir?

Antalya’ya 125 km uzaklıktaki Antalya Havalimanı üzerinden veya 40 km mesafedeki Gazipaşa Havalimanı üzerinden Alanya’ya ulaşabilirsiniz.  Otobüs veya özel araç ile ulaşım da seçenekler arasındadır.

Alanya'ya Ne zaman gidilir?

Yaz mevsiminde yerli ve yabancı turist akınına uğrayan Alanya için en popüler dönem Mayıs – Eylül aralığıdır. Eğer deniz tatili önceliğiniz değilse bahar ayları da Alanya’nın tadına varmak için keyifli olabilir. 

Alanya'da Şehir İçi Ulaşım:

20 farklı güzergahta hizmet veren otobüs ağı, bir turist olarak gitmek istediğiniz her yere sizi ulaştırmak için yeterli olacaktır. Alışveriş merkezleri ve bazı mekanların kendi özel servislerini kullanarak, belirli yerlere kolayca ulaşmanız mümkün. Her caddede bulunan taksi durakları da pahalı ama bazı durumlar için gerekli bir alternatif olacaktır.

Alanya'ya gittiğinizde, mutlaka görmeniz gereken yerleri sizin için listeledik;

  • Alanya Kalesi

    Alanya Kalesi

    Alanya ile ilgili ne araştırsanız karşınıza ilk çıkacak görüntü, Alanya’nın sembolü haline gelmiş Alanya Kalesi’dir. 1221 yılında Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafında inşa ettirilen kale, Selçuklu Mimarisi’nin bütün özelliklerini gözler önüne seren, Selçuklular’dan kalma en iyi durumdaki kaledir. Surlarının uzunluğu 65 km’yi bulan kalenin 83 kulesi, 140 burcu, kentin su ihtiyacını karşılamak adına yapılan ve bir kısmı hala kullanılmakta olan 1200’e yakın su sarnıcı bulunmaktadır. İçkale bölümünde, askeri kışla, yatakhane ve depolama alanı olarak kullanılmış bölümler bulunmaktadır. Ayrıca İçkale’nin orta kısımlarına denk gelen bir yerde, bir Bizans Kilise’si bulunmaktadır. Helenistik dönemden izler taşıyan kale ve çevresinin, kilisenin de varlığıyla birlikte, Selçuklular öncesinde de başka medeniyetler tarafından da kullanılan bir yerleşke olduğunu netleşmiştir. Ayrıca kilisenin hala orada var olmasından çıkarılabilecek bir diğer sonuç ise; bu görkemli Selçuklu kalesini inşa eden Selçuklu Sultanı ve Hanedanı’nın diğer inançlara da ne kadar saygılı olduğudur. Alanya Kalesi’nde başlayan surlar, arada irili ufaklı başka yapı ve kaleleri de kapsayarak (İçkale, Tersane, Ehmedek...) Kızılkule’de son bulur. Selçuklu sanatının eşsiz örneklerinden biri olarak gösterilen Kızılkule, limanı sürekli denetim altında tutabilmek amacıyla inşa edilmiştir. 1226 yılında inşa edilen kulenin güneyinde bulunan yazıtta, Alaaddin Keykubat’tan övgü dolu sözlerle bahsedilmektedir.

    devamı için tıklayın
  • Damlataş Mağarası

    Damlataş Mağarası

    Ülkemizin turizme açılan ilk mağarası olan Damlataş Mağarası, tipik bir karstik oluşumlu sarkıt dikit mağarasıdır. Oluşumunun 15 bin seneye dayandığı düşünülen mağara, 1948 yılında, bir iskele inşaatı için kayaların dinamitle patlatıldığı sırada keşfedilmiştir. Mağara içerisinde yürünebilecek 50 metrelik bir geçit bulunmaktadır. İçerisindeki sıcaklığın yıl boyunca 22 derecede sabit kaldığı mağaranın havası, normalden fazla nem ve karbondioksit içerir. Mağaranın havasının astım hastalığına iyi geldiğinin kanıtlanmasından sonra mağarayı sağlık amacıyla da ziyaret eden kişi sayısında ciddi bir artış olmuştur. Mağara, doktorlar tarafından bir kür olarak tavsiye edilen bir hale dönüşmüştür.

    devamı için tıklayın
  • Damlataş Plajı

    Damlataş Plajı

    Damlataş Mağarası’nın önünde bulunan plaj, Kleopatra plajıyla bitişiktir. Kleopatra Plajı’yla aynı özelliklere sahip olan Damlataş Plajı, turistlerin en çok tercih ettiği plajlardandır.

    devamı için tıklayın
  • Dim Çayı

    Dim Çayı

    Toroslardan doğup Akdeniz’e dökülen Dim Çayı, Alanya’nın hayat damarı niteliğindedir. Bahar aylarında eriyen kar sularıyla daha da serinleyen Dim Çayı, yaz boyunca buz gibi suyuyla ziyaretçilerini ferahlatır. Çay boyunca, piknik alanları ve alabalık tesisleri bulunmaktadır. Ayaklarınız suyun içinde, kendi seçtiğiniz alabalığı yiyebilir veya buralardaki işletmelerden arazi aracı kiralayıp Toroslar’a safariye çıkabilirsiniz. Çay boyunca yeşilin tonlarına bürünen vadi, Dim Vadisi olarak bilinir ve görenleri kendine hayran bırakır.

    devamı için tıklayın
  • Dim Mağarası

    Dim Mağarası

    1986 yılında ortaya çıkarılan, 1998 yılında turizme açılan mağara, çok eski çağlarda barınak olarak kullanılmış yaşlı bir mağaradır. Karstik tipte bir yapıya sahip olan mağaranın içi zengin damlataş oluşumlarıyla kaplıdır. Dim Çayı Vadisi yakınlarında yer alan mağara, 360 metre uzunluğunda, 10-15 metre genişliğinde ve yüksekliğindedir. Mağaranın son bölümünde bir de gölcük bulunmaktadır.

    devamı için tıklayın
  • Alanya Arkeoloji Müzesi

    Alanya Arkeoloji Müzesi

    Bölgede bulunan antik kentlerde yapılan kazı çalışmaları sonucu bulunan eserlerin sergilenmesi ve korunması amacıyla 1967 yılında açılmıştır. Fenikelilerden kalma yazıt, müzenin en erken eserleri arasındadır. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma, alet edevatlar, mozaikler ve sikkeler sergilenmektedir. Müzenin bir bölümünde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirtilen eserler de sergilenmektedir. Bunların yanı sıra müze etnografik bir bölüme de sahiptir. Bölgeye ait giysiler, el işleri,yazmalar, günlük eşyalar ve silahlar sergilenir. Bu objelerle geleneksel bir Alanya evi canlandırılır.

    devamı için tıklayın
  • Kleopatra Plajı

    Kleopatra Plajı

    Alanya ve çevresinin, Roma Generali Antony tarafından Kleopatra’ya hediye edildiğine inanılır. Yine inanışa göre, Kleopatra, her Akdeniz seyahatine çıktığında Alanya’ya uğrar ve Kleopatra Plajı adı verilen 2 km uzunluğundaki bu plajdan denize girermiş. Plajın mavi bayrağa sahip olması, altın renkli kumu ve yavaş yavaş derinleşen denizi popüler olmasına sebep olmuştur. Plaj boyunca, her türlü ihtiyacınıza cevap verecek tesisler bulunmaktadır. Su sporları ve eğlenceleriyle ilgilenleri de tatmin edecek seçenekler bulunur ancak güvenlik açısından plajın ayrı bir köşesine konumlandırılmışlardır. Gün batımına doğru kalabalığın giderek arttığı plajda, güneşin gözden kayboluşunu izlemek ayrı bir keyiftir.

    devamı için tıklayın

Şehir Surları

Dubrovnik’ te kesinlikle görülmesi gereken ilk yer Unesco tarafından koruma altına alınan şehir surlarıdır. Dubrovnik şehri, eski ve yeni olmak üzere iki bölüme ayrılır. Turistik gezinin yapılacağı Old Town, Balkanlarda bilinen genel adıyla ‘Stari Grad’ Dubrovnik’i düşman saldırılarından korumak için çevreleyen 25 metre yüksekliğinde ve 2 km uzunluğunda surlardan oluşmaktadır. Old Town’a gelindiğinde, şehrin girişindeki turizm ofisinden alınacak Dubrovnik Card ile eski şehir haritası edinmek geziniz sırasında çok işinize yarayacaktır. Dubrovnik Card müzelere indirimli ve birçok yere ücret ödemeden giriş sağlıyor. Surlara giriş ücreti ise, 13,5 Euro. (http://www.dubrovnik-travel.net/map-dubrovnik-old-town/)

Surların içerisine girdiğinizde dış dünyadan izole olmuş hissine kapılırsınız. Burada 08.00-19.30 arası yaklaşık 2 saat süren bir yürüyüş turuna çıkarak, Dubrovnik’i panoramik olarak görmek ve eşsiz manzaraları fotoğraflamak oldukça keyif verici olacaktır. Yaz aylarında ise bu yürüyüşün sabah erken saatlerde ya da akşamüstü saat 17:00’den sonra yapılması tavsiye edilmektedir.

Surlarla çevrili Stari Grad’a giriş çıkışı sağlayan Pile, Ploce, Peskarija ve Ponta adlarıyla bilinen 4 kapı mevcuttur. En çok kullanılan 2 kapıdan birisi büyük kapı anlamına gelen Pile Gate, şehrin ana giriş kapısı olarak kabul edilir. Ulaşım araçlarına, tur ve şehir otobüsleri ile taksilere bu kapıdan ulaşılır. Ploce Gate ise görülmesi gereken Rönesans ve Barok mimarisini yansıtan eserlere ve tekne turlarının olduğu limana doğru yol almanızı sağlar. Ploce Gate’den geçerek Sponza Sarayı, Dominican Manastırı ve Orlando Kulesi gibi mimari örneklerin bulunduğu bölgeye ulaşılır. Pile ve Ploce arasında uzanan büyük cadde, Stradun Caddesi’dir.

Surların içerisinde gezintiye çıkarken, mevsime ve uzun yürüyüşlere uyan rahat giysiler ve spor ayakkabılar giymeniz uygun olacaktır. Tüm gün güneşin altında soluklanmadan dolaşmak olmaz. Geziye kısa bir ara verip, Dubrovnik’in ünlü ve enfes dondurmasına ya da soğuk bir biraya ne dersiniz? Old Town içerisinde gün boyu gezinti sırasında rastlayacağınız çeşitli cafe ve restoranların birinde soluklanabilir, ya da barlar sokağında soğuk bir şeyler içerek yorgunluğunuzu giderebilirsiniz.

Alanya'da Ne yenir? Ne içilir?

Alanya, Antalya’nın en eski ve en turistik tatil kasabası olması sebebiyle aradığınız her şeye ulaşabileceğiniz bir yer. Ünlü fast food markalarından, geleneksel Türk Mutfağı’na kadar aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Alanya’ya özgü bir mutfaktan bahsetmek mümkün değil.


Dünya’nın dört bir tarafında ziyaretçileri ağırlayan Alanya’da, sahil şeridindeki restoranlarda balık yiyebilir, iç kısımlardaki restoranlarda Türk ve Dünya Mutfakları’ndan seçmeler bulabilirsiniz.

Dim Çayı ziyareti sıranızda da alabalık yemeyi ihmal etmeyin.

Alanya şehir merkezinin hemen hemen her köşesi cıvıl cıvıl ve hareketlidir. Her köşede turistlerin ilgisini çekebilecek dükkanlar ve mekanlar bulunmaktadır.

Alanya Limanı çevresinde İskele Bölgesi denilen alan, hem eğlence hem alışveriş için biçilmiş kaftandır. İskele bölgesinden şehrin içerisinde doğru uzayan sokaklarda da hem alışveriş hem de eğlence için alternatif yerler bulabilirsiniz.


Akşam saat 21.00 gibi kapılarını açan eğlence mekaları, gece 03.00’a kadar misafirlerini ağırlar. Eğlenceye doyamayanlar, şehir merkezinin dışına konumlanmış mekanlara ücretsiz servislerle ulaşarak sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenebilirler.


60 mağaza kapasiteli Alanyum ve 47 mağaza kapasiteli MegaMall, klasik alışveriş alışkanlıklarının dışına çıkmak istemeyen alışveriş tutkunları için doğru adresler olacaktır. İlçede her gün semt pazarları kurulur ancak bunların hepsi kolay ulaşılabilir yerlerde olmayabilir. Salı ve Cuma günleri, şehir merkezinde kurulan pazarları yerel bir alışveriş alternatifi olarak düşünebilirsiniz.
 

Alanya'da Eğlence & Alışveriş:

  • Tekne Turu

    Tekne Turu

    Alanya Liman’nından kalkan teknelerle günübirlik turlara katılabilirsiniz. Karadan ulaşamayacağınız veya zor ulaşacağınız cennet koyları, masmavi denizi keşfedebilirsiniz.

    devamı için tıklayın
  • Water Planet Aqua Park

    Water Planet Aqua Park

    Akdeniz’in en büyük su parkı olan tesis, ailecek keyifli bir gün geçirmek veya çocuklar gibi eğlenmek isteyenler için mükemmle bir tercih olacaktır. Okurcalar mevkiine konumlanmış olan tesise, sabah saatlerinde işleyen ücretsiz servislerle ulaşabilirsiniz.

    devamı için tıklayın
  • Alanya Limanında Yürüyüş

    Alanya Limanında Yürüyüş

    Hem yüksek sezonda hem de sezon dışında, Alanya Liman’ında yürüyüş yapmak keyifli ve dinlendirici gelecektir. Ancak yüksek sezonda hava sıcaklıklarına karşı önlem almanızı veya akşam saatlerinde yürüyüş yapmanızı tavsiye ederiz.

    devamı için tıklayın

Alanya Havaalanı'nın kent merkezine uzaklığı:

Antalya Havalimanı’nın Alanya şehir merkezine uzaklığı 150 kilometre, Gazipaşa Havalimanı’nın şehir merkezine uzaklığı ise 40 kilometredir.

Alanya'da genel olarak fiyatlar nasıldır?

Kemer, Belek gibi bölgelerle kıyaslandığında çok daha uygun fiyatlı konaklama seçeneklerine ulaşabileceğiniz bir yer olduğunu söyleyebiliriz. Çok sayıda ve uygun fiyatlı 'her şey dahil' otelin yanı sıra pansiyon, apart gibi konaklama seçeneklerini de tercih edebilirsiniz.


İskele Caddesi gibi fazlasıyla turistik noktalarda fiyatlar ortalamanın üzerinde olacaktır. İç kesimlerde ise daha makul fiyatlı işletmeler bulabilirsiniz. Ortalama bir restoranda iki kişi 150 TL civarı bir fiyata kalkabilirsiniz. Şehrin iç kısımlarında bu fiyat 100 TL bareminin altına inecektir. Ancak sahil şeridindeki balık lokantalarında bu fiyatlar ikiye katlayabilir.

Alanya'yı gezmek için kaç gün gerekir?

Alanya’ya bir hafta sonu kaçamağı için gidebilir ve bu süre içerisinde gezilmesi gereken her yeri rahatlıkla gezebilirsiniz. Eğer biraz da “Akdeniz’in ve doğanın keyfine varayım” derseniz; bir hafta, hem dinlenmeli hem de gezmeli bir tatil için de uygun olacaktır.

Önemli Tarihler:

Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali: Mayıs ayının son günlerinde düzenlenen festival süresince, sergiler düzenlenir, performanslar sergilenir, ünlü sanatçılar konserler verir ve yarışmalar düzenlenir.

Alanya’ya gitmeden önce bilmeniz gereken 7 şey:

1. Hangi mevsimde olduğunuzun bir önemi yok, eğer güneş varsa yakar. Bu sebeple yanınızda koruyucu krem bulundurmayı ihmal etmeyin.
2. Sıcak ve yeşillik sebebiyle fazlaca karşılaşacağınız her türlü böceğe ve sineğe karşı hazırlıklı olun.
3. Eğer tatilinizi sadece otelde yatarak geçirmeyi planlamıyorsanız, valizinize mutlaka bir yürüyüş ayakkabısı ve şapka atın.
4. Çok uzun olmayan bir yolculukla Side’yi ve civarındaki tarihi yerleri de ziyaret edebilirsiniz.
5. Eğer zamanınız kısıtlıysa, kaldığınız yerden katılacağınız tekne gezileriyle daha fazla koyu ziyaret etme şansı bulabilirsiniz.
6. Alanya’da her bütçeye uygun konaklama seçenekleri mevcuttur. Eğer şehir merkezinde zaman geçirmekten keyif alıyorsanız, merkezde veya merkeze yakın ufak butik yerleri tercih etmelisiniz.
7. Havalimanı olarak öncelikli tercihiniz Gazipaşa olmalı. Ancak, sezon dışında uçuş sayısı oldukça azaldığından Antalya üzerinden gelmeniz gerekebilir.